Nafaka artırım davası dilekçe örneğini sizlerle paylaşıyoruz. Ancak önemle belirtmeliyiz ki, her dava gibi nafaka artırım davasının da bir avukat tarafından takip edilmesini tavsiye etmekteyiz.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

Nafaka artırım davası dilekçe örneğini sizlerle paylaşıyoruz. Ancak önemle belirtmeliyiz ki, her dava gibi nafaka artırım davasının da bir avukat tarafından takip edilmesini tavsiye etmekteyiz.  Sizlerin de nafaka artırım davası için bir avukata ihtiyacınız varsa, bizlerle iletişim kurabilirsiniz.

KONYA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE

DAVACI                       : AD – SOYAD (TC: …………………….)

ADRES :

VEKİLİ             : Av. Mehmet Kürşat KILIÇ

                                    Çaybaşı Mah. Furgandede Cad. No:48/304 Meram/Konya

DAVALI                       : AD – SOYAD (TC: …………………….)

ADRES                         :

KONU             : Aylık …TL. olan  İştirak Nafakasının …TL. Arttırımı ile Aylık …TL.’ye Çıkartılması talepli dava dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR           :

Davalı … ile müvekkilemiz  Konya …..  Aile Mahkemesinin …/…/… tarih, 2022/… E. ve 2023/ … K. sayılı ilamı ile boşanmışlardır ve ….  Tarihinde kesinleşmiştir. Davalı ile müvekkilin ……. Adında müşterek çocuğu bulunmaktadır ve velayeti müvekkil anneye verilmiştir.  İşbu boşanma davasında müşterek çocuk …… için müvekkil lehine  ……. TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. (EK-1 Konya …..  Aile Mahkemesinin …/…/… tarih, 2022/… E. ve 2023/ … K. sayılı ilamı )

                                    **NAFAKA ARTIRIM DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ**

Ancak ….. yılında bağlanan aylık …… TL iştirak nafakası, enflasyonun yüksek olması, paranın alım gücünün düşmesi, döviz kurlarının olağanüstü artışı, hayat pahalılığı nedeniyle şuan son derece yetersiz kalmıştır.

…………, ……….. Lisesi’nde okumaktadır (EK-2 Öğrenci Belgesi ) ……. Dersanesine gitmektedir. (EK-3 Dersaneye gittiğine dair belgeler )  Aylık ….. TL yemek masrafı, ……. Servis masrafı ve …… masrafları vardır. Müvekkilin ise düzenli bir geliri bulunmamaktadır.

….. tarihinde hükmedilen nafaka, günümüz ekonomik koşulları değerlendirildiğinde son derece yetersiz kalmıştır ve işbu nafaka artırım davasını açma zaruriyeti hasıl olmuştur.

Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2009 / 3-352 E.  2009 / 348 K. Sy ilamı

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Tazminat ve Nafakanın Ödenme Biçimi başlıklı 176. maddesinin 1. fıkrasında Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.

4..fıkrasında da; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir denilmekte. Hakimin Takdir Yetkisi başlıklı 182. maddesinin 2. fıkrasında; Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur.

Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. 3. fıkrasında da Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir hükmü yer almaktadır. Yine aynı kanunun Durumun Değişmesi başlıklı 331. maddesinde; Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı davası açılabilir.

                                    **NAFAKA ARTIRIM DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ**

Aynı konuda, fakat değişik dönemlere ilişkin olmak üzere daha önce açılan davaların derdest olması ya da karara bağlanıp da kararın kesinleşmemesi takip eden dönem için nafaka artırım davası açılmasına engel değildir. Somut olayda; davacı tarafın, eldeki davadan önce, Ankara 7. Aile Mahkemesi’ne 28.03.2006 tarihinde açtığı davanın yapılan yargılaması sonunda, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık yoksulluk nafakasının 150. YTL’ye, iştirak nafakasının da 130. YTL’ye çıkarılmasına, 11.04.2007 tarihinde karar verilmiştir. 23.05.2007 tarihinde açılan eldeki dava ile de, anılan kararda hükmedilen 150. YTL aylık yoksulluk nafakası ve 130. YTL aylık iştirak nafakası miktarlarının, dava tarihinden itibaren her biri 250. YTL olmak üzere yükseltilmesi istenmiştir.

Şu durumda, eldeki dava ile önceki davada nafakanın artırılması istemine konu edilen dönemler aynı olmayıp, iki dava arasında şartların değiştiğini kabule yeterli -bir yıldan fazla- süre de geçmiştir. Mahkeme her ne kadar red kararını, eldeki davanın, daha önce açılan nafakanın artırılması istemli dava nedeniyle verilen 11.04.2007 tarihli kararın kesinleşmesinden önce açıldığı, yeniden nafaka bağlanmasının o davada hükmedilen nafakaları ortadan kaldırıcı nitelik taşıdığı, bu şekilde hüküm kurulamayacağı, davacının isteğinin de hakkın suiistimali olarak kabul edildiği, gerekçelerine dayandırmışsa da; açıklanan fiili ve hukuki olgular karşısında, farklı dönemlere ait istemlerin diğer döneme ait nafakaları ortadan kaldırması söz konusu olmayacağı gibi, ilk açılan davada verilen artırma kararının da kesinleşmiş olması gerekmemektedir.

Ayrıca, davacı taraf, içinde bulunduğu koşulların değiştiğini ileri sürerek yasadan kaynaklanan hakkını kullanmış olduğundan, bunun hakkın kötüye kullanılması olduğunu kabule de olanak bulunmamaktadır. Diğer taraftan, iki dava arasında geçen süre içinde, ülke koşulları da göz önüne alındığında, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişerek ihtiyaçlarının artması olağandır. Küçüğün artan yaşı ile birlikte ihtiyaçlarının ve eğitim giderlerinin arttığı gözetildiğinde de, nafakanın arttırılmasını talep edebilme koşullarının gerçekleştiğinin kabulü gerekir.

                                    **NAFAKA ARTIRIM DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ**

Mahkemece, açıklanan hususlar ve yasal düzenlemeler nazara alınarak, her iki nafakanın da hakkaniyete uygun biçimde arttırılmasına karar verilmesi gereğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen bozma ilamına uyulması gerekirken, aksine gerekçelerle önceki kararda direnilerek davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle; direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA” şeklindedir.

Yukarıda açıkladığımız tüm nedenlerle, aylık ………… TL olan iştirak nafakasının, dava tarihinden başlamak üzere ……….. TL artırılarak, …………… TL’ye çıkarılmasına ve hükmedilen nafakanın her yı ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini bilvekale talep ederiz.

HUKUKİ NEDENLER: TMK, HMK ve yasal mevzuat

HUKUKİ DELİLLER : Konya …..  Aile Mahkemesinin …/…/… tarih, 2022/… E. ve 2023/ … K. sayılı ilamı, Nüfus Kayıt Örneği, Öğrenci Belgesi, Dersaneye gittiğine dair belgeler, Tanık, diğer masraflara ilişkin belgeler, SED raporu, yemin, isticvap ve her türlü yasal delil.

                                    **NAFAKA ARTIRIM DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ**

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız tüm nedenlerle,

aylık ………… TL olan iştirak nafakasının,dava tarihinden başlamak üzere ……….. TL artırılarak, …………… TL’ye çıkarılmasına ve hükmedilen nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine  karar verilmesini bilvekale talep ederiz.  …/ …/2023

EKLER:  

  1. Konya …..  Aile Mahkemesinin …/…/… tarih, 2022/… E. ve 2023/ … K. sayılı ilamı
  2. ……. Lisesi Öğrenci Belgesi
  3. Dersaneye Gittiğine Dair Belgeler
  4. Diğer Masraflara İlişkin Belgeler

Davacı Vekili

     Av. Mehmet Kürşat KILIÇ

Nafaka artırım davası dilekçe örneğinin faydalı olması dileklerimizle. Sizlerin de Konya’da velayet değiştirilmesi davası konusunda bir konya boşanma avukatı na ihtiyacınız olduğunda bizlere ulaşabilirsiniz.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir