İP ADRESİ, MAHKUMİYET İÇİN TEK BAŞINA YETERLİ OLMAZ.

İP Adresi Mahkumiyet İçin Tek Başına Yeterli Olmaz

İP ADRESİ MAHKUMİYET İÇİN TEK BAŞINA YETERLİ OLMAZ.

Yargıtay 2. Ceza dairesi İP adresinin kişinin mahkumiyeti için tek başına yeterli olmayacağına hükmetmiştir. Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçu ile ilgili yapılan bir yargılamada, uzman bilirkişi raporu alınmıştır. Raporda ise, kişinin bilgisayarına uzaktan yetkisiz erişim yapılarak, ilgili suçun işlenebileceği belirtilmiştir. Yargıtay ilgili dosyada, ip adresinden başkaca delil olmayan kişi hakkında beraat kararı verilmesini onamıştır.

Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 2021/10836 E. 2023/5219 K. 5.10.2023 Tarihli kararı şu şekildedir :

“İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2015/671 E. 2016/457 K

SUÇ : Hırsızlık

HÜKÜMLER : Beraat

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında hırsızlık suçu yönünden kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1.İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2015 tarihli ve 2014/54224 Soruşturma numaralı iddianamesiyle katılana ait mobil bankacılık sistemine sanık …’ a ait 78.171.170.226 IP nolu bilgisayarın kullanılarak girildiği ve bankacılık işlemlerinin gerçekleştirildiği akabinde şüpheli …’a ait … Bankasına ait 93485216 nolu hesaba 13.770 TL havale çıkarılması nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-e ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2016 tarihli ve 2013/78 Esas, 2014/576 Karar sayılı kararı ile sanıkların atılı suçtan beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Katılan vekilinin temyiz isteminin; temyiz iradesinden ibaret olduğu tespit edilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Sanık … hakkında dosyada mevcut uzman bilirkişi raporu esas alınarak internet bankacılık işlemlerinin bu sanık tarafından yapıldığının … olmadığı gerekçesiyle ve yine sanık … hakkında ise sanığın hesabına havale edilen paranın çekilmediği, hesabın hareketli olmadığı, paranın hesapta durduğu, bilahare paranın hesaptan geri alındığı gerekçeleriyle sanıkların mahkumiyetine yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve edilemeyeceği anlaşılmakla beraatlerine karar verilmiştir.

2. Sanıklar aşamalarda istikrarlı bir şekilde suçlamaları reddetmiş ve birbirlerini tanımadıklarını beyan etmişlerdir.

3. … Bankası’nın 17.12.2013 havale tarihli yazı ve ekleri incelendiğinde sanık …’ın hesabına 08.11.2013 günü gelen 13.770 TL, 15.11.2013 tarihine kadar hesapta …, çekilmemiş, sonrasında ise 15.11.2013 günü katılan şirketin hesabına iade olmuştur.

4. Dosya içerisinde mevcut uzman bilirkişi raporunda \”IP yanıltılarak bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçu ile ilgili olarak, bunun iki yönteminin bulunduğu, birincisi proxy sistemi kullanılarak işlemi gerçekleştiren şüpheli ya da şüpheliler kendi … IP’sini gizler, Proxy sistemlerine ait IP adresleri kullanırlar bu işlem neticesinde başka bir şahsa ait IP adresi tespit edilir ama bu işlemi o kişi yapmamıştır. İkincisi ise IP’si tespit edilen bilgisayara virüs ya da trojan türevi verilerin yerleştirilmesi sonucunda bilgisayar bu virüsler aracılığıyla uzaktan yetkisiz erişim yöntemi kullanılır. Yani kişinin evinde ya da iş yerinde kullandığı bilgisayara uzaktan IP’si tespit edilen kişilerin bilgisi dışında bağlanır ve internet üzerinden işlemleri gerçekleştirir. Dosyada tespit edilen IP numarası kullanılarak işlemler yapılır ama bu işlemi de IP’si tespit edilen şahıslar yapmamıştır. Bu işlemlerin tam olarak tespiti içinse kişilerin kullandığı bilgisayarlar ve internet erişiminde kullandıkları modemler üzerinde suç tespit edilmesine binaen derhal adli bilişim incelemesi yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde üzerinden zaman geçmesi halinde tespiti mümkün değildir. Kısacası internet üzerinden yapılan her türlü bağlantılara ait işlem ile ilgili olarak tespit edilen IP adreslerinin kesinliği garanti değildir. Kötü amaçlı kişilerin bilgilerine paralel olarak bilgisi ve rızası olmayan kişilere air IP adreesi kullanılarak bu tür işlemler internet üzerinden gerçekleştirilebilir.\” kanaati belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.06.2016 tarihli ve 2015/671 Esas, 2016/457 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”

Sizlerin de bilişim hukuku ile ilgili bir avukat a ihtiyacınız varsa bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir