İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği 2025
Kısa bir bilgilendirmeden sonra, “İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği” ni sizlerle paylaşacağız. Memurlara karşı verilen disiplin cezalarına itiraz edilebilir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 135. Maddesi şu şekildedir :
“Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.
İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.
İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.
Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.”
Görüldüğü üzere uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları için disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için ise yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir. Doğrudan dava da açılabilir. Bu konuda takdir disiplin cezası uygulanan memurundur.
İdari davalar avukat ile takip edilmesini tavsiye ettiğimiz davalardandır. Ancak tabii ki, kendiniz de avukatsız olarak itiraz edebilirsiniz. İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği’ni sizlerle paylaşıyoruz.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
KONYA VALİLİĞİ İL DİSİPLİN KURULU’NA
İTİRAZ EDEN : A……B…….(TC:…………)
Adres :
Konu : …… tarafından “Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” nedeniyle verilen …. Tarihli ….. Sayılı … oranında aylıktan kesme cezasına itiraz dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR:
1. ……’da görev yapmaktayım.
2. ….. İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
3. …..İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
4. …..
5. …..İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
6. ….
7. …İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği.
8. Bu kısımlara olayın oluş şeklini yazabilirsiniz. İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
9. ……….
10. Tarafıma uygulanan tecziye işlemi gerek usul bakımından gerek esas bakımından son derece önemli hukuka aykırılık unsurları barındırmaktadır. İtiraz merciinin gerek hukukilik gerek yerindelik denetimi yaparken göz önünde bulundurması için aşağıda başlıklar halinde bu hukuka aykırılıkları ortaya koymuş bulundurmaktayım.
II. TECZİYE İŞLEMİNİN HUKUKA AYKIRILIK GEREKÇELERİ
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
2577 sayılı İdari Yargılama Usûlü Kanunu’nun 2. maddesine göre; idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından iptal davası açılabilir. İdari işlemin hukuka uygun kabul edilebilmesi için yetki, şekil, sebep, konu ve maksat olmak üzere beş unsurun tamamının hukuka uygun olması gereklidir.
Bir başka deyişle bu unsurlardan herhangi birinde olan sakatlık işlemi hukuka aykırı kılacaktır. Tarafıma uygulanan tecziye işleminde ise bu unsurların birkaçında birkaç farklı yönden usul ve yasaya aykırılıklar mevcuttur. Bunlardan herhangi biri iptal için yeterli olmakla birlikte aşağıda tüm hukuka aykırılıkları tespit edebildiğim kadarıyla sıralamış bulunmaktayım.
II.I. USUL YÖNÜNDEN HUKUKA AYKIRILIK GEREKÇELERİ Ör
Disiplin işlemleri birer idari işlem olarak hukuk âleminde var olurlar. İdari düzenin, disiplinin ve nihayetinde kamu yararının sağlanması amacıyla tesis edilen, kişilerin temel hak ve özgürlüklerine müdahale eden yaptırımlar içeren disiplin işlemlerinin hukuka uygun tesis edilebilmesi için gerek yasal olarak gerek içtihadi olarak birtakım katı usul ve prensipler benimsenmiştir. Bu usul ilkelerine uyulmaması halinde esasa girilmeden işlemin iptal edilmesi gerekmektedir zira usul esasa mukaddemdir. Somut olayda aşağıda ayrı başlıklarda sıralamış olduğum üzere işlemin iptalini gerekli kılacak düzeyde birden fazla asli şekil sakatlığı oluşturan usuli eksiklik ve hatalar mevcuttur.
1. İşlem Soruşturma Zamanaşımı Sürelerine Uyulmaksızın Tesis Edilmiştir.
Bir kamu görevlisinin işlediği iddia edilen bir fiilden dolayı her zaman disiplin soruşturmasına maruz kalabilecek olması şüphesiz hukuki güvenlik ilkesi ile bağdaşmayacaktır. Bunun yanı sıra, soruşturmanın mümkün olduğunca somut olaydan hemen sonra sıcağı sıcağına yapılması kurum içi düzenin tesisi adına son derece önemlidir. (Ali ULUSOY, İdari Yaptırımlar, s. 50)
Genel kanun olan 657 sayılı DMK’nın 127. maddesinde, disiplin suçu olarak nitelendirilen eylemlerin işlenildiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde, memurluktan çıkarma cezasında ise altı ay içerisinde disiplin soruşturmasına/ kovuşturmasına başlanması gerektiği düzenlenmiştir. Buna “soruşturma zamanaşımı” denir.
Bunun yanı sıra her halde disiplin cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmelidir. Buna da “karar zamanaşımı” denmektedir. İdari makamların süresi dışında disiplin soruşturmasına başlaması ya da süresi dışında disiplin cezası verme işlemi tesis etmesi, zaman bakımından yetkisizlik söz konusu olacağı için, işlemin gerek yetki unsuru yönünden gerek şekil unsuru yönünden sakat olması sonucunu doğurur.( AKYILMAZ, SEZGİNER, KAYA, Türk İdare Hukuku, 2018, s. 351)
Soruşturma zamanaşımına ilişkin yüksek yargı mercileri tarafından çok titiz bir inceleme ve değerlendirme yapılmakta soruşturma zamanaşımının geçmiş olması durumunda isnat edilen fiilin haksızlık içeriği ne olursa olsun- ki somut olayda gerçekleştirdiğim iddia edilen fiilin haksızlık içeriği bulunmamaktadır- esas incelemesine geçilmeden işlemin usulden reddi gerektiğine istikrarlı bir biçimde karar verilmektedir.
Ankara BİM, 2. İDD, E. 2018/516, K.2018/1835, T. 3.7.2018: “Ankara11.İdareMahkemesi’nce verilen 28/12/2017gün ve E:2017/602, K:2017/3854sayılı kararla, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesine göre aylıktan kesme cezası verilmesinde idarelerin bir ay içerisinde disiplin soruşturmasına başlamalarının zorunlu olduğu, davacı hakkında tesis edilen disiplin cezasına dayanak alınan soruşturma raporunda belirtildiği üzere fiilin 29.12.2015 tarihinde
işlendiği, davalı idare tarafından eylemin aynı gün öğrenildiği tartışmasız olduğundan, 29/12/2015 tarihini izleyen günden itibaren bir ay içerisinde soruşturmaya başlanması gerekirken bu süre geçirildikten sonra başlatılan soruşturma esas alınarak tesis edilen dava konusu disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali ile yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir….Ankara11.İdareMahkemesi’nce verilen 28/12/2017gün ve E:2017/602, K:2017/3854sayılı kararın dava konusu işlemin iptali ile tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından bu kısma yönelik istinaf isteminin yukarıdaki gerekçeyle REDDİNE”
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
Gaziantep BİM, 3.İDD, E. 2018/3166, K. 2018/2911, T. 25.5.2018“Bu duruma göre, davacının disiplin cezasına konu fiillerinin idarece öğrenildiği 14, 15, 21 ve 22/12/2015 tarihlerinden itibaren 657 sayılı Kanunu’nun 127. maddesi gereğince bir ay içinde disiplin soruşturmasına başlanılması gerekirken, disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğradıktan sonra ve 26/01/2016 tarihli soruşturma oluruna dayalı olarak başlatılan disiplin soruşturması sonucu tesis edilen dava konusu işlemin anılan tarihler nedeniyle davacıya disiplin cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
Danıştay İDDK, Esas: 2013/4925 Karar: 2015/2809, T. 17.6.2015 “Olayda, davalı idare tarafından, davacının Gaziantep A1’de 2761. ada, 4. parselde bulunan 9/55 arsa hissesini 16/10/2003 tarihinde babasından satış yolunda iktisap etmesi sonrasında 1 aylık kanuni sürede mal bildiriminde bulunmadığı belirtilerek disiplin cezası verme yoluna gidilmiş ise de, soruşturma raporunda da belirtildiği üzere davacının söz konusu gayrimenkulü 11/01/2005 tarihinde verdiği mal bildirimiyle davalı idareye beyan etmiş olması, buna karşılık disiplin soruşturmasının yaklaşık 4,5 ay sonra 20/05/2005 tarihinde başlatılmış olması karşısında, olayda 657 sayılı Yasa’nın 127. maddesinde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için öngörülen 1 aylık zamanaşımı süresinin geçirilmiş olduğu İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
anlaşılmaktadır. Bu durumda, 657 sayılı Yasa’nın zamanaşımı başlıklı 127. maddesinde düzenlenen ve ilgililer bakımından güvence niteliği taşıyan zamanaşımı süreleri kamu düzenine ilişkin olmaları nedeniyle disiplin soruşturmasını açmaya yetkili amirlerce uyulması zorunlu olan süreler olduğundan, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için anılan Yasa’da öngörülmüş olan 1 aylık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra yapılan disiplin soruşturması esas alınarak davacıya verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılmış olup davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.”
Birer örneğine yer vermiş olduğumuz yargı mercilerinin kararlarında da görüleceği üzere 657 sayılı Kanun’un 127. Maddesinde 1 aylık soruşturma zamanaşımı süreleri yasal olarak öngörülmüştür. Açık yasa hükmü karşısında hiçbir idari işlem farklı bir uygulama tercih edemez zira yasa koyucu bu noktada idareyi bağlı yetkiyle donatmıştır.
Yargı mercileri de soruşturma zamanaşımı sürelerine uyulup uyulmadığına yönelik titiz bir inceleme araştırma yapmaktadır. Şahsıma isnat edilen fiil göreve izinsiz ve mazeretsiz bir veya iki gün gelmeme fiilidir ve bu fiilin gerçekleştiği iddia edilen tarihlerde fiilden ve sebebinden sıralı amirlerimin bilgisi olduğu dosya muhteviyatında son derece aşikardır. Dolayısıyla öğrenme tarihinin bu tarihler olarak kabul edilmesi gereği ve öğrenme tarihi ile soruşturma onay tarihi arasında 1 aylık zamanaşımı sürelerinin geçirilmiş olduğu gerçekliği karşısında tarafıma uygulanan tecziye işleminin yetki ve şekil unsurlarında asli sakatlık bulunduğu aşikardır.
SOMUT OLAYDA, isnat edilen hususların idarece öğrenilmesi üzerinden 1 aydan uzun bir süre geçtikten sonra soruşturma onayı verilerek soruşturma açılmıştır. Bu sebeple işlem soruşturma zamanaşımı sürelerine uyulmadan tesis edilmiş olduğundan hukuka aykırı olup kaldırılması gerekmektedir.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
2. Bir Alt Ceza Uygulanmasına İlişkin Değerlendirme Dahi Yapılmamıştır
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde “Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir” bir alt ceza uygulaması yer almaktadır.
657 sayılı DMK’nın 125. maddesinin 3. fıkrası “Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.” hükmü ile, disiplin cezası kararı almaya yetkili makama, disiplin cezasının türünün belirlenmesinde, fiilin ağırlığı ve durumun niteliğine göre, bahse konu suça verilecek cezanın bir alt derecesindeki cezayı vermek konusunda takdir yetkisi tanımaktadır.
İdari makam elbette buradaki takdir yetkisini keyfi biçimde kullanma salahiyetini haiz olmayıp yetkisini; kanun önünde eşitlik, kamu yararı ve hizmet gerekleri ilkesini dikkate alarak kullanmalıdır. Özellikle bir alt ceza vermeme yönünde takdir yetkisini kullandığı durumlarda, niçin bir alt ceza verilmediğinin gerekçesiyle somut bir biçimde ortaya konulması gerekmektedir. (Ali ULUSOY, Türk İdare Hukuku, s. 589)
Somut olayda cezalandırma işleminde alt ceza kavramı ve takdiri indirimlerin ve şahsımın geçmiş çalışma safahatinin ve olumlu durumlarının hiçbirisi dikkate alınmamıştır ve cezada indirime gidilmemiştir. Niçin alt cezanın uygulanamayacağına yönelik en ufak bir gerekçe yahut değerlendirme dahi yapılmamıştır.
Belirtmek gerekir ki, idarenin buradaki takdir yetkisinin keyfi ve ölçüsüz kullanılmaması ve eşitlik ilkesine riayet edilmesi adına yargı mercileri titiz bir yargısal denetim yapmaktadır. Örneğin;
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 21/04/2011 tarihli ve 2007/1200 E., 2011/268 K. sayılı kararında; ″… Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurulların takdir yetkisini kullanırken öncelikle; ilgililerin geçmiş hizmetleri ile sicil durumlarına göre bir alt ceza ile cezalandırılıp cezalandırılmayacağını değerlendirmeleri gerektiği…” kararlaştırılmıştır.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
- Danıştay İDDK’nun 2005/374 E., 2007/103 K. Sayılı ve 22.02.2007 tarihli kararında; “…Bu duruma göre, disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurulların öncelikle; ilgililerin geçmiş hizmetleri ile sicil durumlarına göre bir alt ceza ile cezalandırılıp cezalandırılmayacağı konusunda bir değerlendirme yapmaları ve bu değerlendirmenin sonucuna göre ceza vermeleri gerektiğinden, bu durum göz ardı edilerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, İdare mahkemesinin davanın reddi yolundaki ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Bahsi geçen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararları ve 657 sayılı Kanun’un prensipleri arasında yer alan “Kurumda geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu bulunan ve iyi veya çok iyi derecede değerlendirme puanı alan personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.” hükmü gereğince tarafıma öncelikle ceza verilmemesi aksi durumda bir alt cezanın verilmesinin gerekmekte olduğu aşikardır. Disiplinsizliği ve idari işlemi kabul anlamına gelmemekle beraber;
tarafıma isnat edilen disiplinsizlik fiilinin gerçekleştiğinin varsayımı durumunda cezada “orantılılık” ilkesine uyulması ve alt ceza uygulanması ihtimalinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak idare maalesef ıslah amacı ile değil cezalandırma saiki ile işlem tesis etmiştir ve usul ve yasaya aykırı bu işlemin kaldırılması gerekmektedir.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
3. Soruşturmacı Tarafından Lehe Deliller Yeterince Değerlendirilmeyerek Tarafsızlık İlkesi İhlal Edilmiştir
Soruşturmacı, soruşturmayı tamamladıktan sonra, disiplin suçu ve cezası hakkında kendi kanaatini de içeren bir rapor düzenleyerek disiplin amirine sunar. Disiplin amiri hukuka uygun bir karar verebilmek için bu raporu göz önünde bulundurmak durumundadır. Bu itibarla soruşturmacının, disiplin soruşturmasının önemli bir aktörü olduğu açıktır. Bu sebeple, disiplin amirinin soruşturmacı atarken yukarıda bahsettiğimiz hususları göz önünde bulundurması, bireylerin hukuki güvenliği açısından son derece önem arz etmektedir.
Nitekim Danıştay, bireylerin hukuki güvenliği ilkesinin temel bir gereği olarak, soruşturmacı atanırken objektiflik, bağımsızlık, tarafsızlık ve denklik ilkelerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, bu hususun disiplin hukukunun genel ilkelerinden olduğunu kabul etmektedir. (DANIŞTAY 12. D., Esas: 2015/1975, Karar: 2017/3074, Tarih: 7.6.2017)
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
Tüm bunlarla birlikte, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli süreler içinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması ve bu soruşturmada memurun lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak soruşturma raporuna sunulması gerekmektedir. Bu durum doğrudan soruşturmacının bağımsız ve tarafsızlığı ile ilgili bir durumdur.
Somut olayda tarafım lehine herhangi bir delile yer vermek bir yana dursun soruşturmacılar tarafsızlık ilkesine aykırı bir biçimde lehe tüm delilleri yok saymışlardır. Danıştay konuya ilişkin vermiş olduğu kararlarda soruşturmacıların tarafsız ve bağımsız biçimde hareket edeceğini ve soruşturma konusu ile ilgili olarak lehe delilleri de toplamaya özen göstermesi gerektiğini vurgulamaktadır. Alınan ifadem incelendiğinde ve tecziye işlemine esas soruşturma raporu itiraz mercii tarafından gözden geçirildiğinde görülecektir ki şahsım lehine delillere yer verilmeyerek somut olay adaletinin ve kurum düzenin tesisi amacından uzak bir biçimde ceza verme kastıyla soruşturma yürütülmüş ve soruşturma raporu hazırlanmıştır.
- Danıştay 12. Daire Esas: 2012/6421, Karar: 2016/324: “…soruşturmada memurun lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.”
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
II.I. ESAS BAKIMINDAN HUKUKA AYKIRILIK GEREKÇELERİ
İdarenin kamu hizmeti ve kolluk olmak üzere iki temel faaliyeti vardır. Kamu hizmetleri bireylere hak ve menfaat tanıyan ve hizmet sunan işlemler olup hedefi kamu yararının gerçekleştirilmesidir. Kolluk hizmetlerinin ise hedefi kamu düzeninin sağlanmasıdır. Bu bağlamda kolluk işlemleri bireylerin temel hak ve hürriyetleri konusunda sınırlandırıcı mahiyet arz edebilir. Bu sebeple kolluk işlemlerinde evrensel hukuk ilkeleri ile kanunilik şartı son derece katı bir biçimde uygulanmaktadır.
Somut olayda tipik bir kolluk işlemi olan disiplin yaptırımı işlemi söz konusu olduğundan evrensel hukuk ilkeleri özellikle de suçta ve cezada kanunilik ilkesi işlemin esasının hukuka uygunluğu bakımından son derece önemlidir. Dava konusu işlem esas bakımından her biri tek başına iptal sebebi olabilecek ağırlıkta birden fazla hukuka aykırılık barındırmaktadır.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği

İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
1. Tecziye İşlemi Kanunilik İlkesine Aykırıdır
Kanunilik ilkesi gerek idarenin tüm eylem ve işlemlerinin kanuna dayanması bağlamında Anayasa’nın 123. maddesi ile gerek temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanmasını öngören Anayasa’nın 13. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Ayrıca Anayasa’nın suçta ve cezada kanunilik ilkesini düzenleyen 38. maddesinde adli-idari ceza ayrımı yapılmamış olması sebebiyle AYM ve Danıştay tarafından bu ilkenin disiplin hukukunda da cari olduğuna yönelik istikrarlı kararlar mevcuttur.
Kanunilik ilkesine uygun bir disiplin cezasının söz konusu olabilmesi için dayanak gösterilen kanun hükmünün TİPİKLİK açısından isnat edilen fiil ile uyumlu olması şarttır. TİPİKLİK isnat edilen fiilin kanundaki suç tanımına uygun olması anlamına gelmektedir. Tipiklik gereği suçun maddi unsurunun kanunda açıkça belirlenmiş olması gerekmektedir.
Somut olayda tarafıma isnat edilen eylem ile tecziye işlemine dayanak alınan kanun hükmü tipiklik açısından birbiriyle tam anlamıyla uyumlu değildir. Zira kanunda tanımlanan disiplinsizlik fiili 657 sayılı DMK’nın 125. maddesinde yer alan “özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” fiilidir. Oysa somut olayın koşulları ve gerçekleştiği zemin dikkate alındığında görevime özürsüz olarak gelmemek fiili kesinlikle yoktur. (buraya somut olayla ilgili beyanlar yazılabilir )
Dolayısıyla ortada tipikliğe uygun bir biçimde salt özürsüz göreve gelmeme fiili kesinlikle bulunmamaktadır. …….. karşısında mesaimde oluştuğu ileri sürülen eksikliktir ki varsa bunun dahi telafisi son derece basittir. Ancak idare cezalandırma kastıyla hareket etmiştir.
Özürsüz göreve gelmeme iddiasıyla uygulanan disiplin işlemlerinde yüksek yargı organları tipiklik değerlendirmesini titizlikle gerçekleştirmektedir. Örneğin;
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
- Ankara BİM, 2. İDD, E.2020/1963, K.2020/2403, T. 30.12.2020:
“Uyuşmazlıkta; hakkında yürütülen disiplin soruşturması kapsamında davacının alınan ifadesinde, ”Cuma günü vakit namazlarını kıldırdıktan sonra yatsı namazından sonra nikah işlemleri için memleketi Düzce’ye gittiği, Cumartesi, Pazar ve Pazartesi gününü Düzce İlinde geçirdiği, Pazartesi tekrar görev yerine geri döndüğü, Pazartesi günlerinin hafta tatili olduğu, Ramazan ayı içerisinde nikah işlemleri için Müftüden izin istediği, ‘Ramazan ayı içerisinde izin veremeyeceği, Ramazan’dan sonra halledirsin’, ifadesi üzerine Ramazan sonrası için izin verdiğini düşünerek memleketine gittiği”, beyanında bulunduğu, bakılan davaya konu 06.08.2019 tarihli ve E.4400036 sayılı Kaş İlçe Müftüsü K5 tarafından tesis edilen işlemde
”Ramazan ayı içerisinde İlçe Müftüsü ile yaptığınız görüşmede izin aldığınız sonucu çıksa da, resmi izin olmadan 08.06.2019 ve 09.06.2019 tarihlerinde iki tam gün izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve gelmediğiniz….”ibarelerine yer verilmek suretiyle davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırıldığı…Bu durumda,davacının İlçe Müftüsü K5 ile yaptığı görüşmeye istinaden izne ayrıldığını beyan etmesi, öte yandan, izin olayıyla ilgili olarak ortaya çıkan ihtilaf sırasında davacının İlçe Müftüsü’ne saygısızlık ettiğinden bahisle, aynı Müftü tarafından ayrıca disiplin cezası ile cezalandırılması karşısında,
ortaya çıkan ihtilafın tarafı olan ve aynı zamanda davacı ile aralarında aynı olaya ilişkin husumet olduğu anlaşılan İlçe Müftüsü’nce tesis edilen davacının 657 sayılı Kanun’un 125/C-b maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde objektiflik ve tarafsızlık ilkesine, dolayısıyla hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
- Konya BİM, 3. İDD, E.2017/3080, K. 2018/231, T.22.2.2018
“Dava, Konya Gümrük Müdürlüğü’nde memur olarak görev yapan davacı tarafından, 10-18.09.2016 tarihleri arasında görevli olmasına rağmen mazeretsiz olarak bir gün süreyle göreve gelmemesi sebebiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-b maddesi gereğince 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile tecziye edilmesine dair 29.11.2016 tarih ve 2016/7 sayılı işlemin iptali o döneme kadar kesilen ücretlerin iadesi istemiyle talebiyle açılmıştır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-b maddesinde
“Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” aylıktan kesme disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır. Dava dosyasının tetkikinden; …Kurban Bayramı tatilinin 9 (dokuz) gün olarak yapılmasına karar verildiği, bu bağlamda Konya Gümrük Müdürlüğü’nce de gerekli tedbirler alınarak kurban bayramı tatili süresince, hizmet talep eden vatandaşlara ve firmalara gümrük hizmetlerinin aksamadan verilebilmesinin temini için … Kurban bayramı tatilinde,
nöbetçi olarak görev yapan Konya Gümrük Müdürlüğü personelleri tarafından tutulan 10.09.2016 tarihli, “08.09.2016 tarih ve 18663274 barkod nolu 2016/32 sayılı Müdürlük emri ile 10-18 Eylül 2016 tarihleri arasında Konya Gümrük Müdürlüğünde hazır bulunacak personele ilişkin görevlendirme yapılmış olup, 10.09.2016 tarihinde yapılan denetleme esnasında görevli personelden Muayene Memuru K4, V.H.K.İ K5 ve Memur K6’ın görev yerlerinde bulunduğu. Memur K7’nin görev yerine gelmediği, ve saat 17.20 itibariyle halen bulunmadığı görülmüştür.”
biçiminde tanzim edilen tutanak ile, özürsüz olarak görev yerine gelmediğinin tespiti üzerine, davacı hakkında disiplin yönünden soruşturma açıldığı, yapılan inceleme sonucu hazırlanan 28.09.2016 tarihli soruşturma raporunda 10.09.2016 tarihinde 1 (bir) gün mazeretsiz olarak görevine gelmediğinin sübuta erdiği belirtilerek, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-b maddesi gereğince “1/8 oranında aylıktan kesme” cezası ile tecziye edilmesi yönünde hazırlanan teklif doğrultusunda, disiplin amiri tarafından, davacının, 17.10.2016 tarih ve E-19463670 sayılı karar ile “1/8 oranında aylıktan kesme” cezası ile tecziyesine karar verildiği,
kararın, 24.10.2016 tarihinde davacıya tebliği üzerine, davacı tarafından yapılan itirazın, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Disiplin Kurulu’nca, isnat olunan fiil subut bulduğundan bahisle reddine dair 29.11.2016 tarih ve 2016/7 sayılı işleminin tesis edildiği, tesis edilen işlemin iptali talebiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 657 sayılı Yasa’nın 125. maddesinin C/b bendinde düzenlenen bir veya iki gün görev gelmemek fiilinin oluşabilmesi için ilgilinin vazifeli olduğu yerde, vazife saatlerinde bir veya iki günü tamamlayacak şekilde özürsüz olarak bulunmaması gerekmektedir. …
Buna göre, 10/09/2016 günü, bir gün göreve gelmediği belirtilen davacı için anılan nöbet günü, bir vatandaşın işi çıkmadığı için cep numarasından aranıp nöbet yerine gelmeme gibi bir durumun olmadığı açıktır. Vatandaşın hizmet talep dilekçelerine göre de sunulan hizmette bir aksama olmadığına göre, ilgilinin tüm gün nöbet yerinde olması mecburiyeti, belirtilen görev emrinde zikredilmemektedir. Bu durumda, bir gün göreve gelmemek diye bir fiil olayda söz konusu olmadığından, bu sebeple verilen disiplin cezasında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrası uyarınca, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu açık olup, hukuka aykırı işlemler nedeniyle kişilerin uğradığı zararların da giderilmesi gerektiğinden, hukuka aykırı olduğu tespit edilen dava konusu işlem nedeniyle davacı maaşından yapılan kesintinin ödenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüne, istinafa konu kararın kaldırılmasına…”
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
- Danıştay 12. Daire, Esas 2016 / 3964 Karar No 2019 / 9328 Karar Tarihi 28.11.2019
“Uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile ifadelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacının 09/03/2015 ile 13/03/2015 tarihleri arasında Diyarbakır İli, Yenişehir İlçesi Gaffar Okkan Orta Okulu’nda düzenlenen “Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite ve Baş Etme Yolları” konulu düzenlenen kursa katılması için Valilik Olur’u ile görevlendirildiği, ancak davacının 09/03/2015 tarihli dilekçeyle görev yaptığı okulun kurs yerine 1,5 saatlik uzaklıkta olduğu ve okulun yol üzerinde olmamasından dolayı kursa katılamayabileceği için
görevlendirilme yapılmasını istediği, söz konusu dilekçesinin ise Bulut çeker Ortaokulu Müdürlüğü’nün 09/03/2015 tarihli 79 Sayılı yazısı ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilmesine rağmen davacıya cevap verilmediği, görev yaptığı okul ile kurs yerinin mesafesinin 1,5 saat olması ve yol koşulları göz önüne alındığında ve kursa katılan diğer öğretmenlerin de kurs günlerinde kursa katıldıktan sonra, görevli oldukları okula gitmedikleri hususları dikkate alındığında, davacının 10/03/2015 ile 11/03/2015 tarihlerinde görevlendirildiği kursa katıldığı ve bu nedenle
mazeretsiz olarak görevli bulunduğu okulu gitmediği eyleminin sabit olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir. Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.”
Görüldüğü üzere yüksek yargı mercileri kanunda yer alan göreve gelmemek fiilinin tipiklik değerlendirmesini yapmakta ve somut olayın koşullarını göz önünde bulundurarak gerçekten özürsüz bir biçimde göreve gelmeme fiilinin sübut bulup bulmadığını incelemektedir. Ayrıca göreve gelmeme fiilinden dolayı kamu hizmetlerinde bir aksamaya sebebiyet verilip verilmediğine yönelik de bir değerlendirme yapmaktadır. Somut olayda tarafımca belirtilen tarihlerde göreve gelmeyeceğim kurumun yetkili organları tarafından bilindiği için hiçbir aksamaya sebebiyet verilmeyecek şekilde sağlık kamu hizmeti sunulmaya devam etmiştir. Bu hususun ayrıca göz önünde bulundurulması gerekliliğini itiraz makamından arz ederim.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
2. Özürsüz Bir Biçimde Göreve Gelmeme Fiilinin Kasıt Unsuru Kesinlikle Bulunmamaktadır
Disiplin suçunun üç temel unsuru bulunmaktadır. Bunlar; fiil, fiil ile memurun görevi arasındaki illiyet bağı ve kusur olarak sıralanabilir. (GÖZLER Kemal/ KAPLAN Gürsel, İdare Hukuku Dersleri, Ekin Yayınevi, Ankara, 2018, s. 600 )
Fiil unsuruna göre, bir disiplin suçunun oluşabilmesi için öncelikle ilgili kamu görevlisine belirli bir fiil isnat edilmelidir. Belirli bir fiil ya da en azından fiile teşebbüs olmaksızın ilgilinin niyeti veya açıklanmamış düşünceleri disiplin suçuna konu olamayacaktır. Özetle disiplin suçunun konusunu ancak, ilgiliye belirli bir yer ve zamanda şahsen işlediği isnat edilen bir fiil oluşturabilir. (GÖZLER Kemal, İdare Hukuku, 2. cilt, Ekin Yayınevi, Bursa, 2009, s.760) Somut olayda tarafıma isnat edilen fiil ile tecziye işlemine dayanak alınan kanun hükmünün öngördüğü fiilin tipiklik açısından uyumsuz olduğundan yukarıda bahsettim.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
Bununla birlikte disiplin suçunun diğer bir unsuru olan fiilin işlenmesinde kusurumun olması unsuru da somut olayda kesinlikle gerçekleşmemiştir. Zira tarafıma bir kusur izafe edilebilmesi için fiili kasten işlemiş olmam gerekmektedir. Tecziye konusu olay ve dosya safahatı incelendiğinde özürsüz olarak göreve gelmeme konusunda bir kastımın olmadığı son derece açık ve aşikar bir biçimde ortadadır. Dolayısıyla gerçekleştiği iddia edilen fiili gerçekleştirmek bakımından kastımın olmaması sebebiyle cezalandırılmamam gerekmekte iken tersi bir tutumla verilebilecek en ağır cezanın tarafıma tebliğ edilmesi söz konusu olmuştur. İşlem bu yönüyle de açıkça hukuka aykırıdır.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
3. Tecziye İşlemi Eşitlik İlkesine Aykırıdır
Eşitlik ilkesi Anayasa’mızın 10. maddesiyle birlikte ülkemizin de taraf olduğu AİHS’nin 14. maddesiyle güvence altına alınmış bir evrensel hukuk normudur. Bu ilkeye göre aynı durumda olan kişilere devletin tüm işlemlerinde aynı muameleyi yapması ve aralarında bir ayrım gütmemesi gerekmektedir.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
- AYM, Bireysel Başvuru, Aziz Turhan Kararı, B. No. 2012/1269, 08.05.2014, paragraf 38
“…eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı, bazen yan yana ve bazen de aynı şeyi ifade etmek üzere kullanılabilen kavramlardır. Günümüzde eşitlik ilkesi insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerin ayrılmaz parçasıdır. Başka bir deyişle eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı, uluslararası hukukun en üstünde yer alan temel hukuk normu olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla eşitlik ilkesi, hem başlı başına bir hak hem de diğer insan hak ve özgürlüklerinden yararlanılmasına hâkim, temel bir ilke olarak kabul edilmelidir.”
- Danıştay 12. Daire, Esas 2016 / 3964 Karar No 2019 / 9328 Karar Tarihi 28.11.2019
“Uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile ifadelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacının 09/03/2015 ile 13/03/2015 tarihleri arasında Diyarbakır İli, Yenişehir İlçesi Gaffar Okkan Orta Okulu’nda düzenlenen “Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite ve Baş Etme Yolları” konulu düzenlenen kursa katılması için Valilik Olur’u ile görevlendirildiği, ancak davacının 09/03/2015 tarihli dilekçeyle görev yaptığı okulun kurs yerine 1,5 saatlik uzaklıkta olduğu ve okulun yol üzerinde olmamasından dolayı kursa katılamayabileceği için
görevlendirilme yapılmasını istediği, söz konusu dilekçesinin ise Bulut çeker Ortaokulu Müdürlüğü’nün 09/03/2015 tarihli 79 Sayılı yazısı ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilmesine rağmen davacıya cevap verilmediği, görev yaptığı okul ile kurs yerinin mesafesinin 1,5 saat olması ve yol koşulları göz önüne alındığında ve kursa katılan diğer öğretmenlerin de kurs günlerinde kursa katıldıktan sonra, görevli oldukları okula gitmedikleri hususları dikkate alındığında, davacının 10/03/2015 ile 11/03/2015 tarihlerinde görevlendirildiği kursa katıldığı ve bu nedenle
mazeretsiz olarak görevli bulunduğu okulu gitmediği eyleminin sabit olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir. Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.”
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
Somut olayda benimle aynı durumda olan ve ……. kimselere karşı farklı bir muamele yapılarak açıkça ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesine aykırı idari eylem ve işlemler gerçekleştirilmiştir. İtiraz makamınca re’sen benimle aynı durumda olan ve iznini yazdırmayı sehven unutan kimselerin olup olmadığının, var ise onlara karşı nasıl bir işlem uygulandığının araştırılması ver ortaya konması sonucu görülecektir ki tarafıma isnat edilen fiil aynı kurumda çalıştığım mesai arkadaşlarımca da gerçekleştirilmiş ancak onlara idarece farklı bir muamele yapılarak disiplin cezası işlemi uygulanmamıştır.
Bu durum anayasal güvence altına alınmış olan eşitlik ilkesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Eşitlik ilkesine aykırı hareket eden idare kurum içi düzenin tesisini ve dolayısıyla kamu yararını hedeflememektedir. İşlem bu sebeple de esaslı bir biçimde evrensel hukuk ilkelerini de ihlal ettiğinden dolayı açıkça hukuka aykırıdır.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
4. Tecziye İşlemi Ölçülülük İlkesine Aykırıdır
Disiplin cezası kararı almaya yetkili makam, ölçülülük ilkesini gözeterek bir karar vermelidir. Ölçülülük ilkesi, bir özgürlük ya da hakkı sınırlandırmada başvurulan aracın, sınırlandırmayla ulaşılmak istenen amacı gerçekleştirmeye elverişli olması, sınırlandırma aracının, amaç için gerekli olması, araçla amaç arasında ölçülü bir oran bulunması alt görünümlerini içeren bir ilke şeklinde tanımlanmaktadır. (OĞURLU Yücel, Karşılaştırmalı İdare Hukukunda Ölçülülük İlkesi, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2002, s.21)
İlkeye göre, disiplin cezası vermeye yetkili makam, kamu görevlisinin işlediği disiplin suçu nedeniyle disiplin cezası verirken, işlenen fiil ile orantılı bir cezaya karar vermelidir. Bu denge kurulurken olayın oluş biçimi, ilgilinin suç kastının bulunup bulunmadığı, irade dışı etkenlerin eylemin meydana gelmesindeki etkisi gibi hususların göz önünde bulundurulması gerekir. (TAŞKIN Ahmet, Kamu Görevlileri Disiplin Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006, s.291) Yani disiplin suçunun ağırlığıyla disiplin cezasının sertliği arasında makul bir oran kurmalı, hafif bir disiplin suçu nedeniyle doğrudan ağır bir disiplin cezası seçmemelidir.
(KARABULUT Mustafa, İdari Yaptırımların Hukuki Rejimi, Turhan Kitabevi, Ankara, 2008, s. 155-156) Başka bir deyişle disiplin suçu ile verilen disiplin cezası arasında açık bir oransızlık olmamalıdır.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
Danıştay yerleşik içtihatlarında ölçülülük ilkesini evrensel bir hukuk normu olarak esas almakta, bu nedenle hukuk devleti ilkesinin temel bir gereği olarak görmekte ve disiplin cezası vermeye yetkili makamların, ceza verirken ilkeyi gözetmemesi durumunda;
- DANIŞTAY 5.D., Esas: 2016/18117, Karar: 2017/24013, Tarih: 12.12.2017: “…disipline konu eylemler ile yaptırımlar arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge ‘ölçülülük ilkesi’ olarak da adlandırılmakta …Disiplin cezası vermeye yetkili olan organlar … evrensel hukuk normlarından olan ölçülülüğün alt ilkeleri olan elverişlilik, gereklilik ve orantılılık unsurlarını da göz önünde bulundurmalıdır…Bu durumda, davacının yukarda belirtilen ve sabit olan fiilleriyle ölçülü bir ceza ile cezalandırılması gerekir iken, Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasında hukuka uyarlık … görülmemiştir.”
- DANIŞTAY 12.D., Esas: 2016/8855, Karar: 2017/461, Tarih: 23.2.2017 : “…disipline konu eylemler ile yaptırımlar arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge, ‘ölçülülük ilkesi’ olarak da adlandırılmakta ve bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır. … Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile … itme eylemi arasında adil bir dengenin bulunmadığı açık olduğundan, davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair işlemde hukuka uyarlık … bulunmamaktadır.” şeklinde gerekçelerle işlemin iptal edilmesi gerektiğine hükmetmektedir.
- (Benzer yönde kararlar için bkz. DANIŞTAY 5. D., Esas: 2016/18117, Karar: 2017/24013, Tarih: 12.12.2017; DANIŞTAY 15. D., Esas: 2013/10311, Karar: 2017/6227, Tarih: 1.11.2017; DANIŞTAY 12. D., Esas: 2016/8855, Karar: 2017/461, Tarih: 23.2.2017 )
Ölçülülük ilkesi özellikle idarenin takdir yetkisinin var olduğu alanlarda, bireylerin temel hak ve menfaatlerinin, idari makamlar karşısında korunması bakımından önem arz etmektedir. Zira ilke, idarenin kendisine bırakılan hareket serbestisi alanı içerisinde keyfi işlemler yapmasının önüne geçilmesine hizmet etmektedir. Bu sebeple idarenin bireylerin temel hak ve özgürlüklerini son derece ağır bir biçimde sınırlayan disiplin cezası işlemlerini tesis ederken, kanunla kendisine takdir yetkisinin tanındığı hallerde, bu yetkisini, sınırlama amacının gerçekleşmesi açısından elverişli ve gerekli olmayan, ayrıca sınırlama amacı ile makul bir oran içerisinde bulunmayan araçlarla kullanmaması gerekmektedir.
(EKİNCİ Murat, “Ceza Hukuku İlkeleri Açısından İdari Yaptırımlar”, Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, S. 3, Y. 2 19-54, s.34 )
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
SOMUT OLAYDA, daha önce en ufak bir disiplin cezası dahi olmayan şahsıma, …… uyuşmazlık nedeniyle göreve özürsüz olarak gelmeme eyleminden dolayı tecziye işlemi uygulanması işlemi birbiriyle ölçüsüz ve orantısız olmuştur. Zira isnat edilen fiilin haksızlık içeriğini lehime düşürecek hatta ortadan kaldıracak birçok husus bulunmasına rağmen bunların tamamı göz ardı edilerek tarafıma verilebilecek en ağır cezanın verilmesi, geçmiş çalışmalarıma ilişkin bir değerlendirme yapılmayarak alt cezanın uygulanmaması gibi hususlar tecziye işleminin ölçüsüzlüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Tarafıma isnat edilen fiil ile uygulanan yaptırım arasında kesinlikle ölçülülüğün Danıştayca kabul edilen unsurları olan orantılılık, gereklilik ve elverişlilik şartlarının hiçbiri sağlanmamıştır. Bu sebeple işlemin iptali gerekmektedir.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
5. İşlemin Amacı Kamu Yararı Değildir
Kamu hizmetinin, hizmetten yararlananlara düzenli ve verimli bir şekilde sunulması için, kurum içi düzeni ve hizmeti sunanların statüsünü düzenleyen normlara aykırı hal ve davranışlara “disiplin suçu” denir.( AKYILMAZ Bahtiyar, “ Anayasal Esaslar Çerçevesinde Kamu Personeli Disiplin Hukuku ve Uygulamadaki Sorunlar”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 6, S. 1-2, 241-262, s. 243 )
Bir diğer tanıma göre ise “Disiplin suçu, memurun görev veya sıfatıyla ilgili kusurlu bir fiilidir”. (GÖZLER Kemal/ KAPLAN Gürsel, İdare Hukuku Dersleri, Ekin Yayınevi, Ankara, 2018, s. 600) Disiplin suçu ile ilgili yapılan tanımın dört başı mamur bir tanım olabilmesi için, kamu hizmetini öne çıkartıp tabi olunan hukuk alanını da belirtmesi gerekmektedir, bu sebeple disiplin suçu “Kişilerin, kısmi (sınırlı ve belirli) kamu hizmeti düzeni ile özellikli ilişkiden doğan yükümlülüklerini idari yönden ihlale yönelik davranışlardır.” şeklinde tanımlanabilir. (IŞIKLAR Celal, Kamu Disiplin Yaptırımları, Adalet Yayınevi, Ankara, 2019, s. 94 )
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE DİSİPLİN SUÇUNA İLİŞKİN YAPILAN TÜM TANIMLARDA DİSİPLİNSİZLİK İÇERDİĞİ ÖNE SÜRÜLEN FİİLİN İLGİLİNİN SUNDUĞU KAMU HİZMETİNİ AKSATMA POTANSİYELİ OLMASI HUSUSU VURGULANMAKTADIR. Kamu görevlilerinin özürsüz göreve gelmemeleri de bu bağlamda değerlendirilmektedir. Kamu görevlilerinin özürsüz göreve gelmeme yasağını öngören hükümlerin amacı personelin sunmakla yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin verimli bir biçimde sürdürülmesidir. Bu sebeple disiplin işlemlerinin de temel amacı kurum içi düzenin tesis edilmesi suretiyle kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir biçimde sürdürülmesinin sağlanması ve dolayısıyla kamu yararının tesis edilmesidir.
Uzun yıllardır kurumuma ve kurumunun sunmakla mükellef olduğu kamu hizmetlerine özveriyle katkı sağlamaktayım ve almış olduğum görevleri layıkıyla yerine getirmekteyim. Özürsüz olarak göreve gelmediğim iddia edilen günlerde sunulan kamu hizmetinde en ufak bir aksaklık yaşanmamıştır. Tüm buna rağmen tecziye işlemi uygulanması uygulanan tecziye işleminin amacının yukarıda arz ve izah ettiğim sebepler çerçevesinde gerek kurum düzeninin tesisi gerek kamu hizmetinin etkin bir biçimde sürdürülmesi gerekse kamu yararı ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. BU SEBEPLE İŞLEMİN KAMU YARARININ SAĞLANMASINDAN FARKLI BİR SAİKLE TESİS EDİLDİĞİ AÇIK OLDUĞUNDAN İŞLEM AMAÇ UNSURU YÖNÜNDEN DE HUKUKA AYKIRIDIR.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
SONUÇ OLARAK ÖZETLE; tüm bu açıklamalarım ve itiraz makamınca re’sen araştırma ilkesi çerçevesinde elde edilebilecek bilgi, bulgular çerçevesinde tarafıma uygulanan aylıktan kesme cezası konulu İŞBU İTİRAZ KONUSU TECZİYE İŞLEMİ;
- Soruşturma zamanaşımı sürelerine uyulmaması sebebiyle YETKİ ve ŞEKİL UNSURU YÖNÜNDEN,
- Daha önce almış olduğum herhangi bir disiplin cezası olmamasına ve son derece temiz ve başarılı bir sicilim olmasına rağmen, bir alt ceza uygulaması yapılmadığı ve niçin yapılmadığına ilişkin de en ufak bir değerlendirmeye yahut gerekçeye yer verilmediği için, asli şekil sakatlığı bağlamında, ŞEKİL UNSURU YÖNÜNDEN,
- Soruşturma safhasında ve soruşturma raporunda lehime hiçbir delil veya değerlendirmeye yer verilmeyerek tarafsızlık ilkesi ihlal edildiğinden ve ceza verme kastıyla soruşturma yürütüldüğünden, asli şekil sakatlığı bağlamında, ŞEKİL UNSURU YÖNÜNDEN,
- Kanunda yer alan disiplin suçu tipi ile tarafıma isnat edilen fiil arasında tipiklik bağlamında tam bir örtüşme olmadığından, SEBEP ve KONU UNSURU YÖNÜNDEN,
- Özürsüz bir biçimde göreve gelmeme kastım kesinlikle olmadığından, kusur unsurunun gerçekleşmemesi sebebiyle, SEBEP ve KONU UNSURU YÖNÜNDEN,
- Şahsımla aynı fiili gerçekleştirdiğini şifahi konuşmalarımız esnasında öğrendiğim ve aynı durumda olduğum kamu görevlileriyle ilgili disiplin süreci dahi yürütülmemesine rağmen tarafıma verilebilecek en ağır disiplin cezasının verilmesi söz konusu olduğu için anayasal güvence altına alınmış olan eşitlik ilkesi ihlal edildiğinden, KONU UNSURU YÖNÜNDEN,
- İsnat edilen fiil, fiilin gerçekleşme zaman ve zemini ile gerçekleşme koşulları, fiilin haksızlık içeriği ve fiildeki kusur oranım, fiilin gerçekleşmesinde idari mercilerin kusur oranı gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda eylem ile ceza arasında bir orantı olmadığından, cezanın çok ağır olması sebebiyle ölçülülük ilkesi ihlal edildiğinden, KONU UNSURU YÖNÜNDEN,
- Tüm idari işlemlerin genel amacı olan kamu yararı amacının güdülmediği aksine cezalandırma amacının güdüldüğü, gelinen noktada takınılan idari tutumun kurum düzenine hizmet etmediğinin açık olduğu hususları karşısında, AMAÇ UNSURU YÖNÜNDEN
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
AÇIK KANUN HÜKÜMLERİNE, YERLEŞİK YÜKSEK MAHKEME İÇTİHATLARINA, KURUM UYGULAMALARINA, HUKUKA VE HAKKANİYETE AYKIRIDIR. İŞLEMİN KALDIRILMASI HUKUK DEVLETİ İLKESİ ADINA ANAYASA MADDE 2’NİN TEMEL BİR GEREĞİDİR.
…… tarafından “Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” nedeniyle verilen …. Tarihli ….. Sayılı … oranında aylıktan kesme cezasına süresi içerisinde İTİRAZ EDİYORUM.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda arz ve izah ettiğim tüm nedenlerle,
…… tarafından “Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” nedeniyle verilen …. Tarihli ….. Sayılı … oranında aylıktan kesme cezasına İTİRAZIMIN KABULÜ İLE, işbu cezanın itirazım doğrultusunda KALDIRILMASINA karar verilmesini Disiplin Kurulu’nuza arz ederim. 07.07.2025
İtiraz Eden
EKLER: …. İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği’ni sizlere sunduk. Sizlerin disiplin cezaları ve tüm idari davalarla ilgili bir konya avukata ihtiyacınız olursa bizlerle iletişime geçebilirsiniz.
Yine Disiplin Cezası İptal Davası Dilekçe Örneği , Bölge İdare Mahkemesi İstinaf Dilekçe Örneği blok yazılarımızı üzerlerine tıklayarak inceleyebilirsiniz.
İl Disiplin Kuruluna İtiraz Dilekçesi Örneği ,